10 Şubat 2014 Pazartesi

3 Şubat Bandipur, 3-6 Şubat Chitwan Milli Parkı

Chitwan'a gidiş yolumuz üzeri Bandipur'a uğradık. Burası eskiden Tibet Hindistan yolu üzerinde uğrak bir yer iken, bypass yolun yapımı ile bu ticaret yolundan uzaklaşmış. Olduğu gibi korunagelen bu kasaba 10 yıl önce devletin ve birtakım sosyal kurumların girişimi ile turistler için bir çekim noktasına dönüştürülmüş. Birçok otel ve resyoran açılmış, evler restore edilmiş...

Bandipur, Nepal'de kadınlar yükleri hep bu şekilde başlarından destekle taşıyorlar.

Chitwan Milli Parkı; 
İlk gün atladık arabamıza çevredeki 'Bizhazar', anlamı 20.000 göl, milli parkına gittik. Burada serbest halde dolaşan 5-10 tane geyik gördük, boynuzlu, kahvengi üzerine beyaz benekli benekli :) ve bir sürü farklı adını bilmediğim rengarenk kuşlar...

Evet geyik de bize bakıyor :)

Yolda ise birkaç köy görme şansımız oldu, sanırım doğallıklarını kaybetmemiş olmaları bu kadar güzel görünmelerine sebep olan. İnsanın göz zevkini bozan en ufak bir unsur yok, bizdeki gibi derme çatmalık, Hindistan'daki gibi pislik. Bu ülkede para yok belli, halk fakir, gelen her turist burada 9-10 kişinin geçimini sağlıyormuş. Ülke yeni yeni toparlanmaya çalışıyor, turist olarak buraya geldiğime memnunum bu anlamda :)

Hindistan'da develerin yaşam merkezine gitmiş, bebek develeri görmüştük, burada da bebek filleri gördük :) Evet çok güzeller...


Parkta geçirdiğimiz günün sabahında fil safarisine katıldık. Bu işler çok turistik görünmüştü gözüme, bir de hayvanların koşullarının kötü olduğunu düşünüyor insan. Ama burada durum oldukça iyi, 130 civarında fil devletin kontrolünde, etrafı çevrili büyükçe bir alanda serbest dolaşıyorlar, devlet bu alana konaklama imkanı da vermiş, dünyanın dört bir yanından araştırmacılar bu milli park ve misafirleri ile ilgili çalışabiliyor. Biz orada iken bir grup gönüllü de fillerin yemeklerini, sandviçlerini, hazırlamaya yardım ediyordu. 

Fil safarisi beklentimizin çok üzerinde geçti, sadece biz vardık, fil üzerinde de 3 kişiydik. Hava oldukça sisli olduğundan görüş mesafemiz oldukça kısıtlıydı ancak sisli haliyle orman inanılmaz bir atmosfer oluşturdu geziye. Rehber de bizi sevdi sanırım 1 saatli safari, 1 saat 45 dk ya uzadı, biraz daha derinliklere gittik ve bunanın meşhur tek boynuzlu gergedanlarından birini görme şansımız oldu.


Öğleden sonra ise kano ile nehir üzerinde 1 saatlik yolculuk ve sonrasında 3-4 saatlik bir trekking bizi bekliyordu. Kanoyu tercih etme sebebimiz timsahları görebilmek ! Birkaç tanesini uzaktan gördük, birtanesine oldukça yaklaştık, 1 m kadar, niye bu kadar yaklaştık derken, timsah hamlesini yaptı, atladı nehre, bazı Çinliler gerçek olduğuna inanmıyorlarmış, biz inanmıştık oysa ki :)


Kano sonrası 3-4 saatlik yürüyüşle bu güzel macerayı sonlandırdık...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder